Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kamu güvenliği | public safety n. | ||
In the final analysis, the economic interests have to be weighed up against public safety. Son tahlilde ekonomik çıkarlar kamu güvenliği karşısında tartılmalıdır. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | kamu güvenliği | public safety n. | ||
He took a stand for freedom, democracy, health and public safety. Özgürlük, demokrasi, sağlık ve kamu güvenliğinden yana tavır aldı. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | kamu güvenliği | public security n. | ||
Politics | ||||
Politics | kamu güvenliği | public security n. | ||
Telecom | ||||
Telecom | kamu güvenliği | public security n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kamu güvenliği bürosu | public security bureau n. |
Law | ||
Law | kamu güvenliği aleyhinde işlenen cürümler | offenses against public safety n. |
Politics | ||
Politics | kamu güvenliği departmanı | department of public safety n. |
Institutes | ||
Institutes | kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı | undersecretariat of public order and security n. |
Institutes | kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı | undersecretariat of public order and security n. |
Telecom | ||
Telecom | kamu güvenliği cevap noktası | public safety answering point n. |